Hafta Hafta Gebelik

Hafta Hafta Gebelik
Birinci Hafta
Gebelikte Birinci Haftanız
Gebelik Planı
Hamileliğin birinci haftası adet kanamanızın devam ettiği aylık periyodunuzun başlangıcıdır. Eğer planlarınız gerçek olur da gebe kalırsanız uzunca bir süre adet kanamanız olmayacak.
Adet kanaması
Gebelik veya hamilelik, erkekten gelen sperm ile kadının yumurtalıklarından atılmış olan yumurtanın döllenmesinden doğuma kadar geçen 40 haftalık (280 gün) döneme verilen isimdir. Tıp dilinde “gebelik“, halk dilinde “hamilelik” olarak bilinir. “Gebelik” kelimesi daha çok doktorlar, “hamilelik” ise anne ve baba adaylarınca kullanılan bir kelimedir. Makalelerde kullanılan her iki kelimede de aynı anlama gelmektedir.

Birinci hafta içinde kendinizde herhangi bir değişiklik hissetmiyor olacaksınız. Çünkü adet kanamanız tamamlanmalı ve sonrasında gebelik belirtilerinin ortaya çıkması veya gebeliğin tetkikler ile saptanabilmesi için özellikle 4. haftaya kadar beklemeniz gerekmektedir. Gebelik oldukça değerli bir süreç olup aynı zamanda özel bir dönemdir. Bir kadın için hayatı boyunca yaşayabileceği en önemli ve özel bir dönemdir.
Bu hafta içinde bir yandan adet görüyorken bir yandan da yumurta (follikül) büyümeye başlar. Yumurta büyümeye ve olgunlaşmaya devam ederken salgıladığı östrojen hormonu daha da artar. Östrojen hormonu sayesinde rahim içi adeta embriyonun rahatça istirahat edebileceği bir yatak gibi kalınlaşmaya devam eder ve damarlanma artar.
Beyinden salgılanan FSH hormonu ile yumurta olgunlaşır. Gebeliğin 2. haftasının sonunda yani ortalama 14. gün gelişen yumurta keseciği çatlayarak içindeki yumurta hücresi annenin karın boşluğuna çıkar ve ardından tüp tarafından yakalanarak tüpün içine alınır. Bu olaya yumurtlama(ovülasyon) denir.

Çoğu insan için şaşırtıcı olmakla birlikte gebeliğin başlangıcı olarak, gebe kalınan ilişkinin olduğu gün değil, bundan yaklaşık 14 gün öncesi yani son adet kanamasının ilk günü(SAT) kabul edilir. Bu durumda kanamanızın başladığı bugün istatistiksel anlamda gebeliğiniz başlamıştır. Bu şekilde hesaplandığında insanlarda gebelik 280 gün yani 40 hafta sürer. Ay hesabı yapmak karışıklığa neden olabileceğinden gebelik takiplerini hafta olarak ifade etmek daha doğrudur. Hastalar son adet tarihini ilişki gününe göre daha iyi hatırladıkları için ve yumurtlamanın tam olarak hangi gün olduğunu bilemediğimiz için gebelik haftası son adet tarihine göre hesaplanır.
________________________________________
Örneğin 28 günde bir düzenli adet gören ve en son 1 Ocakta adet gören bir anne adayı 1 Şubatta görmesi gereken adetini gecikince hamile kaldığından şüphelenir. Doktora gidip ultrason veya hamilelik testleri ile hamilelik saptanırsa hastaya 4 haftalık hamile olduğu söylenir. Yaklaşık 1-2 hafta önceki ilişki gününe göre hesap yapılmaz. Hastalar bazen ‘’ben tam olarak gebe kaldığım günü biliyorum ve o tarihe göre 2 haftalık gebeyim’’ gibi cümleler söyleyebilir. Ama gebelik hesabı adet başlangıcına göre yapıldığı için aslında 2 değil 4 haftalık gebelik mevcuttur.
________________________________________

Kısaca özetlemek gerekirse;
Gebeliğin 1. veya 2. haftası denilen günlerde aslında henüz gebelik yoktur.
3. hafta döllenme ve rahime doğru yol alma ile geçer.
Ancak 4. haftada rahime gebelik ulaşır ve buraya yerleşir.
Ultrasonla görülmesi 5. – 6. haftaları bulur.
Bu nedenle gebelik haftaları 4’ten başlayarak sayılır, 1, 2 veya 3 haftalık gebelikten söz edilemez.
Gebelikte yapılacak testler, sizde ve bebekte ortaya çıkan değişikliklerin yorumlanması ve muhtemel doğum tarihiniz her zaman Son Adet Tarihinize (SAT) göre hesaplanır.
Yumurtlama döneminde vücudunuzun salgıladığı yumurta, insan vücudundaki en büyük hücreyken, eşinizin salgıladığı sperm vücudun en küçük hücreleridir. 28 günde bir adet gören kadın için yumurtlama zamanı kanamanın başlangıcından itibaren 14. gün civarındadır. İlişki sırasında erkekten gelen yaklaşık 250 milyon sperm hücresi önce rahime sonra kanallara geçerek yumurta hücresine ulaşacaktır. Yaklaşık 20 dakika içinde sadece400 sperm hücresi yumurtaya kadar ulaşır ve sadece bir tanesi dış zarı aşma başarısı göstererek döllenme tamamlanacaktır.
Gebe Kalma Şansının en yüksek olduğu zaman
Adet tarihinin ilk gününden itibaren sonraki 12. ve 16. günler (Gebeliğin 2. Haftası)kadının gebe kalmaşansının en yüksek olduğu dönemlerdir. Yumurtlama dönemi esnasında cinsel birliktelik olmuş ise gebe kalma riskiniz oldukça yüksektir. Eğer bebek sahibi olmaya karar verdiğinizde özellikle bu günlerde her gün veya gün aşırı cinsel birliktelik yaşanmalıdır.
Gebelik şansının en yüksek olduğu dönem hesabında yumurtlama günü hesaplayıcısıkullanılabilir. Ayrıca gebelik planlayan bir bayanın 3 ay öncesinde adet günlüğü tutması ve gebelik öncesi bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına muayene olması önerilir.
Gebelik Dönemleri
Gebelik 3 aylık dönemlerden oluşur ve bu dönemlere trimester denir. İlk 3 aylık dönem bebekte organ gelişiminin başlayıp tamamlandığı ve anne adayında gebeliğe uyum sürecinin gerçekleştiği 1. Trimestrdir. İkinci 3 aylık dönemde ise bebek gelişimine devam eder ve bu döneme 2. Trimestr denir. Son 3 aylık dönemde ise doğuma hazırlık başlar, heyecanlı bekleyiş devam eder ve sonunda doğum gerçekleşir. Bu son döneme de 3. Trimestr denir.
Bu hafta Annede olan Değişiklikler
1.haftada anne adayı henüz hamile olmayıp adet görmektedir. 14.gün yumurtlama ile atılacak olan yumurta hücresi daha adet devam ederken büyümeye başlar. Adet döngüsü sırasında oluşan hormonal ve fiziksel değişikleri daha kolay anlayabilmek için döngüyüanatomik olarak sınıflandırmak daha doğrudur. Adet siklusu beyin-yumurtalıklar-rahimsistemi tarafından kontrol edilen karmaşık bir döngüdür.
Beyinde gerçekleşen olaylar
Adet kanamasının başladığı gün döngünün 1. günü olarak kabul edilir. Her adet döngüsünün ilk günlerinde beyinde hipotalamustan salgılanan GnRH adlı hormon, hipofiz bezinden follikül stimüle edici hormon (FSH) salgısını uyarmaya başlar. FSH’nın hedefi adından anlaşılacağı gibi yumurtalıklar içinde bulunan folliküllerdir ve birçok follikülün büyümesini sağlar. Uyarılan folliküler büyürken follikül içinde bulunan granüloza hücreleri deöstrojen adı verilen kadınlık hormonunu salgılamaya başlarlar. Günler geçip folliküler büyüdükçe kandaki östrojen miktarı da artar.
Artan bu östrojenin 2 görevi vardır. İlk görevi hipofizi etkileyerek artık daha fazla FSH üretmesini engellemektir. Yani hipofiz bir tür termostat görevigörür. Östrojen yükseldikçe beyin yeteri kadar follikülün büyümeye başladığını anlar ve FSH üretimini azaltır.
Östrojenin diğer görevi de rahimin içini döşeyen veendometrium adı verilen zar tabakasını kalınlaştırmaktır. Bu zar tabakasının görevi bir gebelik olduğunda embriyonun yerleşmesi için yataklık etmektir. Östrojen artıp endometrium kalınlaştıkça kanama da azalır ve sonunda adet kanaması tamamen kesilir.
Gebeliğin 1. haftasında birçok follikül büyümeye devam ederken bunlardan bir tanesi seçilerek gebeliğin 2. haftasından itibaren baskın hale gelir. Baskın follikül büyümeye devam ederken diğer büyümeye başlayan follikülerde büyüme durur. Follikül olgunlaştıkça giderek içi sıvı dolu ufak bir kese haline gelir.
Yumurtalıkta gerçekleşen olaylar
Gebeliğin 2. haftasında yumurta gelişip, yaklaşık olarak 18-20 milimetre çapına eriştiğinde östrojen hormonu da kanda maksimum seviyeye ulaşır ve bu da LH seviyesinin giderekdaha da artmasına neden olur. LH pikinden (LH’ın en yüksek seviyeye ulaştığı an) 12 saat sonra follikül zarı çatlar ve içindeki yumurta hücresi serbestleşerek fallop tüpünün içine girer. Bu olaya Yumurtlama (Ovülasyon) adı verilmektedir. Adet periyodu 28 gün olan bir kadında yaklaşık 14. güne denk gelir. Piyasada satılan yumurtlama günü hesaplayıcı testler LH hormonu seviyesine göre çalışır.
Adet periyodunun iki dönemi vardır. Yumurtlamadan önceki döneme overlerde folliküller gelişmekte olduğu için “folliküler faz” ya da endometrium kalınlaştığı için “proliferatif faz” adı verilir. Ovülasyon sonrası dönem ise “luteal faz” ya da “sekretuar faz” olarak adlandırılır.
Follikül çatladıktan sonra çatlama olduğu yerdecorpus luteum (sarı cisim) adı verilen bir yapı oluşur. Bu yapı östrojen hormonuna ek olarakprogesteron hormonu da üretmeye başlar. Gebelik oluşmazsa bu yapının işlevi 14 günde biter. Gebelik oluştuğunda ise gebelik ürününü “desteklemek” için bu yapı yaklaşık 10. haftaya kadar progesteron salgılamaya devam eder.
Rahimde gerçekleşen olaylar
Corpus luteumun ömrü siklus kaç gün olursa olsun her kadında 14 gündür. Bu süreye yaklaştıkça corpus luteumun progesteron salgısı giderek azalır ve kandaki progesteron iyice azaldığında endometrium tabakası desteğini kaybederek “dökülmeye” başlar. İşte bu dökülme kanamayla birlikte olduğundan adet kanaması adını alır.
Corpus luteumun ömrünün 14 gün olmasından dolayı yumurtlama sonrası dönem sabittir. Adet siklusunun süresini belirleyen ovülasyon öncesi süredir. Yani değişken olan folliküler fazdır. 28 günde bir adet gören bir kadında yumurtlama 14. güne denk gelmektedir.
Gebelik Oluşumu (Döllenme)
Yumurtlamadan önceki periyodun ilk döneminde östrojen, yumurtlamadan sonraki ikinci dönemde progesteron adlı hormon rahim içindeki dokuların, döllenmiş yumurtanın yuvalanmasına uygun hale gelmesini sağlar.
Yumurtlama sonrası kadın yumurta hücresi (oosit)ile erkekten gelen sperm (erkek yumurta hücresi) fallop tüpünde karşılaşır. Tüpe kadar pek çok sperm gelebilmesine rağmen şartlar uygunsa ancak bir tanesi yumurtanın zarını geçerek içeri girer. Yumurtanın etrafındaki zara Zona pellucida adı verilir. Bu zar içeri giren ilk spermden sonra başka bir spermin içeri girişine izin vermez. Döllenme spermin içeri girmesi ile başlar ve sperm genetik materyali (çekirdek) ile oosit genetik materyalinin birleşmesi ile devam eder. Bu birleşme sonucu döllenmiş yumurta (Zigot) oluşur. Böylece döllenme (fertilizasyon) tamamlanır. Bu süreç yaklaşık 24 saat sürer.

Oluşan tek hücreli zigot döllenmeden 1,5-2 gün sonra bölünmeye başlar. İçerdiği hücre sayısı 16’ya ulaştığında Morula adını alır. Bu çoğalma devam ederken bir yandan da tüp içindeki yolculuğuna devam eder.4. günde rahim içine ulaşır. Rahime geldiğinde blastokist olarak adlandırılır. Rahim içinde uygun bir bulduğunda buraya yerleşir. Bu olaya implantasyon (yerleşme) denir. İmplantasyon sonrası beta HCG adlı hormon salgılanır ve böylece hücreler daha hızla çoğalarak embriyo oluşumunu başlatırlar.
Eğer yumurtlama sonrası gebelik gerçekleşirse corpus luteumun ömrü uzar ve progesteron salgılamaya devam eder. Böylece gebelik oluştuğunda porgesteron salgısı azalmadığından endometriumda “dökülme” yani adet kanaması gerçekleşmez. Corpus luteum progesteron desteğini, bu görevi gelişmekte olan plesanta devralana kadar devam ettirir.
Döllenme sırasında bebeğin cinsiyeti belirlenir. Eğer sperm X kromozomu taşıyor ise bebek kız, Y kromozomu taşıyor ise erkek olacaktır. Kadının cinsiyet üzerinde hiçbir rolü yoktur. Bebeğin cinsiyetini belirleyen babadır.
GEBELİĞE HAZIRLIK
Prekonsepsiyon dönemi olarak adlandırılan gebelik öncesi dönem, sağlıklı bir bebek sahibi olabilmek için çiftlerin kendilerini fiziksel ve psikolojik olarak hazırlayabileceği bir süreçtir. Bebek sahibi olmak isteyen çiftler hayatın diğer alanlarında olduğu gibi bu konuda da plan yapmak zorunda kalmaktadırlar.
Anne adayının gebelik öncesi bilinçli olması ve isteyerek planlı bir gebeliğe karar vermiş olması gebelikte ortaya çıkabilecek pek çok rahatsızlığı önleyecektir. Bu nedenle ‘Gebelik düşüncesi’ anneliğe atılan ilk adımdır. Gebeliğe hazır olmayan bir anne adayının gebeliğindeki ilk üç ay adaptasyon olarak zorlu geçebilir. Ancak gebeliği psikolojik olarak kabullendikten sonra bir rahatlama hissedilir ve genellikle sorunların pek çoğu halledilmiş olur. Burada yapılan en sık hata ise acele karar verip gebeliğin kürtajla sonlandırılmasıdır.
Çiftler hem maddi ve hem manevi açıdan kendini hazır hissettiklerinde uzman bir hekim desteği ile hamilik sürecine ilk adımları atmalıdırlar.
GEBELİK ÖNCESİ MUAYENE
Bu muayene gebelik döneminde, doğum ve doğum sonrasında problem yaratılabilecek risk faktörlerinin belirlenmesini, gebe kalmadan önce tedavi gerektiren kansızlık ve ya şeker hastalığı gibi durumların tedavisini ve gebelik takibini değiştirebilecek özelliklerin belirlenerek gebelikte takip planının çizilmesini sağlar. Daha önceki gebeliklerinde düşük, dış gebelik, ölü doğum ve ya erken doğum gibi problemler yaşamış hastalarda risk azaltmaya yönelik ek önlemler alınır. Ayrıca gebelik öncesi değerlendirmede anne ve baba adayının kendilerinde veya yakınlarında kalıtsal özellik gösterebilecek bir hastalığın var olup olmadığı araştırılır.
Anne adayının genel bir muayenesi yapılarak herhangi bir hastalığı olup olmadığı araştırılır. Herhangi bir sorun saptandığında ise ilgili uzman doktora konsülte edilerek bu problemin önemi ve gebeliği ne oranda etkileyebileceği araştırılır.
Tam kan sayımı, Tam idrar tahlili, Açlık kan şekeri, Karaciğer ve Böbrek fonksiyon testleri, Hepatit B, Hepatit C, AİDS, Kızamıkçık, Toksoplazma, CMV ile ilgili testler, Tiroid fonksiyonu testleri ve Kan Grubu bakılır.
Kendini hamile kalmaya hazır hissedip, korunmayı bırakmayı planlayan bir kadın artık sadece kendini değil aynı zamanda bebeğini düşünmelidir. Dünyaya kendinden bir parça getirmeden önce bazı şeylerden fedakârlık etmeli ve aynı zamanda pek çok konuya özen göstermelidir.
Gebelik Planlayanlara Genel öneriler
•    Sigara ve alkol gibi bağımlılıklar en kısa zamanda bırakılmalıdır.
•    Hamile kalmadan 3 ay öncesinden günlük 0,4 mg, daha önceki gebeliğinde nöral tüp defekti denilen anomalili bebek doğuran ya da risk grubunda olanlar ise günde 4 mg folik asit takviyesine başlamalıdır.
•    Kilo ve beslenme düzenlenmelidir.(Çiğ et, iyi yıkanmamış salata, pastörize edilmemiş süt ve süt ürünlerini tüketmemek ve kafein alımını kısıtlamak gerekir.)
•    Kronik bir hastalık nedeniyle ilaç kullanıyorsanız mutlaka doktorunuza danışınız.
•    Tetanoz, bağışıklık yoksa kızamıkçık ve Hepatit B aşısı önerilmelidir.
•    Stresten mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
•    Doktora danışmadan ilaç kullanılmamalıdır.
•    Radyasyondan uzak durulmalıdır.
•    Düzenli fiziksel aktivite yapılmalıdır. Spor gebelik sürecinin daha rahat geçirilmesine yardımcıdır.
•    Doktora danışmadan ilaç kullanılmamalıdır. Kullanılan tüm ilaçlar gözden geçirilerek gerekli olanlar kesilir veya gebelik dönemine uygun alternatifleri ile değiştirilir.
•    Radyasyondan uzak durulmalıdır.
•    Gebe kalmayı kolaylaştırmak için yumurtlama günlerine yakın zamanlarda ilişkiye girilmelidir. Yumurtlama zamanınız hesaplamak için Otomatik Yumurtlama Tarihi Hesaplayıcısını kullanabilirsiniz.
•     Bir yıl korunmadan düzenli ilişkiye rağmen gebelik oluşmamışsa bu duruma kısırlık (infertilite) denir. Sebeplerinin araştırılması ve tedavi planı için mutlaka kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurunuz.
Psikolojik olarak kendinizi hazırlayın
Henüz pratikte hamile olmasanız bile bu fikre kendinizi alıştırmak çok önemlidir. Sadece fiziksel olarak hazırlanmanız sağlıklı bir hamilelik için yeterli olmayacaktır. Ruhen de hamile olduğunuz ve bir can taşıdığınız fikrine odaklanmanız gerekir. Bu dönemden itibaren bebeğin gelişimini olumlu yönde etkileyecek önerilere göz atabilir, düzenli katılacağınız bir spor salonuna yazılabilir veya hamilelik yogası derslerine gidebilirsiniz. Unutmayın; stresten uzak, sağlıklı, dikkatli ve gerektiğini yapan bir anne olursanız sağlıklı bir bebek dünyaya getirmeniz için önünüzde hiçbir engel olmayacaktır. Ayrıca gebeliğe hazırlanırken bir günlük tutmaya başlamak keyifli olabilir.
İkinci Hafta
Gebelikte İkinci Haftanız
Hormonlar iş başında
Bu hafta hormonlarınızın etkisiyle yumurtlama gerçekleşecek ve prensini büyük buluşma için beklemeye başlayacak.
Gebeliğin ikinci haftasındasınız. Hala gebe değilsiniz ve gebelikle ilgili şikayetler henüz daha başlamadı. Aslında gebeliğin 1.ve 2. haftası bir bütün olarak değerlendirilir. İkinci haftadan itibaren adet kanamanız durmuş ve yumurta büyümeniz hızlanmıştır. İkinci haftanın sonlarında yumurtlama (ovülasyon) ve hemen arkasından büyük buluşma yanidöllenme (fertilizasyon) tamamlanacaktır.
Östrojen ve progesteron hormonunun salgılanmasındaki artış ile rahimde bir dizi değişiklikler meydana gelir. Birinci haftada kan damarları açısından zengin ve kanama eğilimdeki rahim artık yavaş yavaş döllenmiş yumurtanın tutunabileceği ve yerleşebileceğibir hale bürünmektedir. Ultrasonda rahim kalınlığında artış izlenir. Anı dönemde yumurta hücreleri büyümekte ve follikül adı verilen sıvı dolu keselerin içerisinde olgunlaşmaktadır. Yumurta boyutu 18-20 mm. boyuta ulaştığında yumurtlama (ovülasyon) gerçekleşir. Fallop tüpü sürekli hareket halindedir ve yumurta hücresi yumurtlama ile serbestleştiğinde hücreyi hemen içine alır. Fallop tüpünün içindeki tüycüklerin hareketleriyle hücre rahim içine doğru ilerlemeye başlar ve burada hazır bekleyen sperm hücreleri topluluğuyla karşılaşır.
Her adet döneminde kadında yumurtalıklarından sadece bir yumurta atılır. Çift yumurta ikizlerinde ve üçüzlerinde farklı olarak tek bir yumurta değil birden fazla yumurta atılır. Bu yumurtaların hepsi döllenir ise çoğul gebelik olur. Eğer yumurtalama ile atılan yumurta döllenir ve döllenmiş yumurta rahime yerleşirse gebelik meydana gelir.
Eğer çatlayan yumurta döllenmezse kalınlaşan rahim adet kanaması şeklinde dışarı atılır. Sonuç olarak her ay adet görülmesinin nedeni de oluşabilecek gebelik için rahim iç duvar tabakasının yenilenmesidir.
Bazı kadınlar yumurtlama günlerinde belirgin bir kasık ağrısı çekerler. Sağ veya sol kasıkta kısa süren bir batma şeklinde bir ağrıdır. Bu ağrıya Almanca ‘da “mittelschmerz” adı verilir.
________________________________________

Gebelik oluşumu için doğru zamanda ilişki (Yumurtlama günü)
Hamilelik oluşabilmesi için önemli noktalardan biri uygun zamanda olan cinsel ilişkidir. Uygun zaman, yumurtlama döneminde yumurta hücresi ile sperm hücresinin karşılaşma olasılığının en yüksek olduğu günlerdir.
Yumurtalama gününüzü hesaplamak için Yumurtlama Günü Hesaplayıcısını kullanabilirsiniz.
Yumurtlama öncesindeki 72 saat ve sonrasındaki 48 saat aralığında seks yapmaya özen gösterin. Sperm hücresinin yaşam süresi 72, yumurta hücresinin ise 24-48 saattir. Buna göre günlük bazı planlarınıza ara vererek hamile kalma çalışmalarına ağırlık vermeniz gerekecektir. Yumurtlama tarihinizin 72 saat öncesinden başlayarak yumurtlamanın 48 saat sonrasına kadar ki dönem içinde cinsel ilişkiye girmek gebelik şansını arttırır.
Yumurtalama günü yaklaşık olarak, kaç günde bir adet görüyorsanız o gün sayısından 14 çıkararak hesaplanabilir. Örneğin, 28 gün aralıkla adet gören bir kadın için yumurtlama günü 28 – 14 = 14 (Adetinin 14. günüdür). Hamilelik ihtimalinin en yüksek olduğu zamanlar yumurtlama tarihinden 3 gün önceden 2 gün sonraya kadar olan zaman aralığıdır. Yani 28 günde bir adet gören bir kadın için 11.- 16. günler arası hamilelik ihtimalinin en yüksek olduğu dönemdir.
Gebeliğin 2. haftasında yumurta gelişip, yaklaşık olarak 18-20 milimetre çapına eriştiğinde östrojen hormonu da kandamaksimum seviyeye ulaşır ve bu da LH seviyesinin giderek daha da artmasına neden olur. LH pikinden (LH’ın en yüksek seviyeye ulaştığı an) 12 saat sonra follikül zarı çatlar ve yumurtlama gerçekleşir.
Yumurtlama sonrasında yumurtalıkta folikülün çatladığı yerde oluşan sarı cisim progesteron hormonu salgısı yapmaya başlar ve progesteron hormonu kanda hızlıca artış gösterir. Ayrıca progesteron hormonunun etkisiyle vücut ısı artar. Aşağıdaki resimde görüldüğü gibi “bazal vücut ısısı” az miktarda yükselir. Yumurtlama zamanını doğru bir şekilde öğrenerek ilişkide bulunmak istiyorsanız en iyi seçenek LH (luteinizan hormon) adı verilen hormonun idrardaki miktarını belirleyen “yumurtlama çubuklarından” faydalanmaktır.
Yumurtlama gününün bazal vücut ısısını hassas bir şekilde ölçen termometrelerle de belirlenmesi mümkün olmakla beraber bu yöntem daha az güvenilirdir. Detaylı bilgi için Yumurtlama gününün belirlenmesinde kullanılan yöntemler isimli makaleyi okuyabilirsiniz.
________________________________________
Öneriler
Bu dönemde anne adayı henüz bir değişiklik hissetmediğinden gebeliğinin farkında değildir. Ancak gebelik planınız varsa günlük 400 mikrogram folik asit alımına, vitamin ve mineralaçısından zengin yiyeceklerle beslenmeye özen gösterin. Sperm ve yumurta hücresinin yaşam süresini kısaltan ve sağlıklı döllenmeye engel teşkil edecek her türlü alışkanlıktan uzak durun. Sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımından kesinlikle kaçının. Bu kötü alışkanlıklardan hamile kalma çalışmalarına başlamadan en az 3 ay önce elinizi çekmeniz gerekmektedir.
Eğer gebelik denemeleri olumsuz sonuçlanırsa hemen paniğe kapılmayın. Her adet döneminde hamile kalma olasılığınız sadece %25’tir. Düzenli cinsel ilişkilere 1 yıl boyunca özellikle her yumurtlama döneminde devam edin. Bir yılı tamamladıktan sonra hala gebelik oluşmadıysa mutlaka doktorunuza başvurun.
Üçüncü Hafta
Gebelikte Üçüncü Haftanız
MUCİZE GERÇEKLEŞİYOR (Döllenme)
Yumurtlama sonrasındaki 12-24 saat içerisinde yumurta hücresi, erkekten gelen 250 milyon spermden şanslı olan 1 tanesi tarafından döllenecektir. Spermler vajinadan rahim ağzına, oradan rahime ve fallop tüplerine geçerek yumurtayı döllenmek için yarışacaktırlar.
Birinci ve ikinci haftayı kısaca özetlersek adet ile başlayan yumurta hücresindeki büyüme 18-20 mm boyuta geldiğinde hormonların da etkisiyle yumurtlama ile sonuçlandı. Yumurtala ile oosit (kadın yumurtası) tüplere geçti ve tüpte spermleri beklemeye başladı. Eş zamanlı olarak hormonların da etkisiyle rahim gebeliği kabul edecek kalınlığa ulaştı.
Beyaz Atlı Prens(lerin) Gelişi
Yumurtlama sonrasındaki 12-24 saat içerisinde yumurta hücresi, erkekten gelen 250 milyonspermden şanslı olan 1 tanesi tarafından döllenecektir. Spermler vajinadan rahim ağzına, oradan rahime ve fallop tüplerine geçerek yumurtayı döllenmek için yarışacaktır. 250 milyon spermden sadece 400 kadarı bu yolculuğu tamamlayabilecek ve yalnızca 1 tanesi döllenmeyi (=fertilizasyon) gerçekleştirebilecektir. 10 saat süren bu seyahat sonunda yumurta hücresine kadar gelen spermlerin yeni görevi yumurta hücresinin kabuğunda içeri girmektir. Yumurta hücresi zona pellucida adı verilen bir zar ile çevrilirdir. Spermlerden sadece 1 tanesi bu zarı delerek yumurtanın içine girebilir. Penetrasyon adı verilen bu işlem 20 dakika kadar sürer ve bir sperm penetre olduktan sonra zona pellucida tamamen kapanarak başka bir spermin girişine izin vermez. Sperm ve yumurta hücrelerinin çekirdeklerinin birleşmesi ile zigot yani döllenmiş yumurta ortaya çıkar ve döllenme sona erer.
Fallop tüpü içerisinde yumurta hücresinin etrafını birçok sperm sarar. Spermlerden yalnızca şanslı olan 1 tanesi 20 dakika süren döllenmeyi (=fertilizasyon) gerçekleştirebildi. Bir sperm yumurtanın içine girmeyi başarınca, yumurta diğer bütün rekabet eden spermlere kendini kapatır.
Yumurta büyümeye başlıyor
Zigot yani döllenmiş yumurta, fallop tüplerinden rahme doğru 3-4 gün sürecek bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk esnasında zigot bölünmeye başlayarak 16 hücre içeren Morulaadını alır. Morula rahime ulaştığında 4. gün tamamlanır. Morula rahim içerisindeyken ortasında sıvı birikmeye başlar ve Blastokist adını alır. 1-2 gün içerisinde rahim duvarına tutunur ve burada gelişimine başlar. Bu sırada bebeğiniz hücrelerden oluşan ufak bir top şeklindedir ve boyu yaklaşık iğne ucu kadardır. Blastokistin iç hücre tabakası (Embriyoblast) embriyoyu, sıvı dolu bölümü amniyotik kese ve dış hücre kütlesi (trofoblast) ise plasenta (eş,son) olarak gelişmeye devam edecektir.
Blastokist rahime yerleşirken az miktarda kanamaya neden olabilir. Bu yerleşme kanamasıson adet tarihinin yanlış hesaplanmasına neden olabilir. Halk arasında üstüne görme de denir.
Rahime Tutunma Gerçekleşiyor
Blastosit adı verilen bu hücre topu rahim duvarına tutunduğunda, plasentaya dönüşen kısım olan dış hücre tabakası (Trofoblast), hamilelik hormonu olan hCG’nin salgılanması sağlar. Böylece yumurtalıkta yumurta üretimi bir süreliğine durdurulur. Ayrıca östrojen ve progesteron hormonunun salgılanması da rahim duvarının dökülmesini önlenmiş olur. HCG, gebelik testinin pozitif çıkmasını sağlayan hormondur.
Bu arada hücre topunun etrafında amniyotik keseye dönüşecek olan amniyotik sıvıbirikmeye başlar. Bu sıvı hamilelik sonlanana kadar fetüsün etrafını saracak ve onu koruyacaktır. Fetüs bu aşamada gerekli oksijen ve besin değerlerini ilkel bir dolaşım sistemi aracılığıyla alır ve atıkları bırakır. Mikroskobik tünellerden oluşan bu sistem rahim duvarındaki kan damarlarına bağlıdır. Bir sonraki haftanın sonundan itibaren, plasenta bu görevi üstlenmek için yeterince gelişmiş olacak.
Döllenmiş yumurtanın bu göçü sırasında oluşabilecek bir problem dış gebeliğe ve rahime yerleşmesi aşamasında oluşabilecek bir problemde düşüğe neden olabilir.
Döllenmiş yumurtanın rahim dışında yerleşmesi durumuna dış gebelik denir. Döllenmiş yumurtayı taşıma işlemini fallop tüplerinin içini döşeyen silia denilen parmaksı oluşumlar ve tüpün dalgasal hareketleri sağlar. Rahim içine ulaşamayan veya geçişi geciken yumurta rahim dışında büyüyerek dış gebeliğe neden olabilir. Tüpe ait geçirilmiş ameliyatlar, tüplerin enfeksiyonu (salpenjit), doğumsal anomaliler ve tüplerin içindeki parmaksı çıkıntıların hareketlerinde bozulmaya neden olan tüm sebepler (sigara, kısırlık tedavisi, progesteron içeren korunma yöntemleri) dış gebelik riskini arttırır. Detaylı bilgi için tıklayınız. (Dış Gebelik)
Cinsiyet Seçimi
Döllenmeden yaklaşık 30 saat sonra sperm hücresinin çekirdeği yumurtanınkiyle birleşir ve genetik materyaller aktarılır. Dişiden gelen yumurta hücresi her zaman X kromozomu taşır. Erkekten gelen sperm ise X veya Y kromozomu taşıyabilir. Yumurtayı dölleyen sperm X kromozomu taşıyor ise bebek kız, Y kromozomu taşıyor ise erkek olacaktır. Kadının cinsiyet üzerinde hiçbir rolü yoktur. Bebeğin cinsiyetini belirleyen babadır.
Sonuç olarak erkek 46,XY, Kadın 46,XX ‘dir. Bu devrede cinsiyeti saptamak ancak genetik inceleme ile mümkündür. Bu aşamada belli olan sadece cinsiyet değildir. 38 hafta sonra dünyaya merhaba diyecek olan bireyin göz renginden kan grubuna kadar bütün genetik yapısı bellidir ve değiştirilemez. 46 kromozomun 23 tanesi anneden 23 tanesi babadan gelir.
Annedeki değişiklikler
Bu aşamada anne adayında herhangi bir fiziksel ya da ruhsal değişiklik yoktur. Yalnız implantasyon esnasında hafif bir lekelenme şeklinde kanama olabilir. Bazı kadınlar gebelik testinden önce gebe olduğunu hissedebilir. Bazı kadınlar gebelik öncesi göğüslerdeki hassasiyetin daha önceki aylara göre daha fazla olduğunu ifade eder. Yorgunluk, tat ve koku almada hassasiyet de bu dönemde erkenden başlayabilir.
Dördüncü Hafta
Yayınlanma Birinci Trimester
Gebelikte Dördüncü Haftanız
Acaba hamilemiyim?
Hayatınız değişiyor olabilir. Bu haftadan itibaren bebeğin bütün organları oluşmaya başlar ve bebeğiniz en savunmasız dönemindedir. Eğer hamile olma ihtimaliniz varsa önlemleri hemen almalısınız.
Gebeliğin dördüncü haftasında çoğunlukla anne adayları henüz hamile olduklarının farkında değildirler. Adet gecikmediği için de henüz gebelik testi yapılmamıştır. Bu haftanın sonuna doğru, korunmayı bırakmış anne adayları ve kısırlık tedavisi gören kişiler daha erkenkandan gebelik testi yaptırdıkları için gebeliği daha erken öğrenebilirler. Ancak bu haftadaidrardan gebelik testi yanlış sonuçlar verebilir.
Anne adaylarında bu dönemde sıklıkla belirti yoktur. Ancak az sayıdaki gebelerde fizyolojik ve ruhsal değişiklikler olabilir. Bu aşamadaki belirtiler adet öncesi belirtilerle hemen hemen aynıdır. Halsizlik, yorgunluk ve göğüslerde hassasiyet bulunur.
Bebekteki Gelişmeler
Anne adayı henüz gebe olduğunun farkında olmasa da içeride yani rahimde mucizevi büyüme devam etmektedir. Sırasıyla yumurtlama, döllenme, rahime yolculuk ve tutunma dönemleri geçilmiş, gebeliğin embriyonik dönemi çoktan başlamıştır.
Dördüncü hafta embriyonik gelişimin başladığı ve 10 hafta daha süreceği başlangıç evresidir. Bu döneme organogenez dönemi de denir. Bu dönem içerisinde bebeğin organları oluşmaya ve hatta bazı organları işlev görmeye başlayacaktır. Bu nedenle, gelişimin en hassas olduğu ve dış etkenlere en hassas olduğu dönemdir. Anne adayları bu haftada gebe olduklarını bilmeden birçok tehlikeli davranışlarda bulunabilirler. Özellikle bilmeden röntgen filmi çektirmek, gebelik için zararlı olabilecek ilaçların kullanmak, yoğunalkol ve sigara kullanmak sık karşılaşılan durumlardır. Aslında bu dönem embriyonun gelişimine zarar verebilecek her türlü olumsuzluktan sakınılması gerekeni dönemdir.
Blastositin gömülmesi (İmplantasyon) 3.haftanın sonunda başlar ve 4. haftanın ortasına kadar devam eder. Döllenmeden sonra 11. günde rahime tamamen gömülmüştür. Gömülme, dış hücrelerden salgılanan ve rahim iç tabakasında erimeye neden olan bazı maddelerle gerçekleşir. Kendini eriyen bölgenin içine gömen bebek, üzerinin de bir tabakayla örtülmesini sağlar ve kendini dış etkenlere karşı koruma altına alır.
Blastokist safhasında bebeğiniz hücrelerden oluşan ufak bir top şeklindedir ve boyu yaklaşık iğne ucu kadardır. Blastokistin iç hücre tabakası (Embriyoblast) embriyo, sıvı dolu bölümü amniyotik kese ve dış hücre kütlesi (trofoblast) ise plasenta olarak gelişmeye devam edecektir.
Embriyo henüz haşhaş tohumu boyutunda ve yaklaşık 1 mm. büyüklüğündedir. Embriyoyu oluşturacak embriyoblast adı verilen hücre grubu hızla çoğalarak önce 2, sonrasında 3 tabakalı bir disk oluşturur. Bu üç tabakalı disk bebeğin tüm doku ve organlarını oluşturacak Ektoderm, Endoderm ve Mesoderm’den meydana gelir. Daha basit anlatımla bebek 3 tabakadan oluşan bir silindir şeklindedir ve bu silindirin 3 tabakasından 3 farklı organ grubu oluşacaktır.
Ektoderm tabaksından; beyin ve sinir sistemi, deri, saç, tırnak, meme bezleri, ter bezleri ve dişler,
Mezoderm tabakasından;kalp, dolaşım sistemi, iskelet, bağ dokuları, kan sistemi, ürogenital sistem ve kas dokusunu,

Endoderm tabakasından; akciğer ev ve gastrointestinal sistem, karaciğer, pankreas, tiroid ve zarının içine geliştirir olacaktır.
Bu haftada İlkel plasenta da iki katmandan oluşmaktadır. Hücreler rahim duvarına kadar uzanan tüneller oluşturur ve bu sayede gerekli vitamin ve oksijen alışverişini sağlar. Plasenta bu haftanın sonunda işlevini yerine getirecek gelişime ulaşacaktır.
Amniyotik kese; içinde sıvı birikerek büyür ve embriyoyu sararak onu korumaya başlar.
Yolk sak kesesi hücreleri ise kan sistemini meydana getiren hücreleri üretmeye başlamıştır.
Bu haftanın sonunda embryo ile plasenta arasında connecting stalk adı verilen bir oluşum bulunur ve bu daha sonra göbek kordonunu meydana getirir.
Diğer yandan embriyo rahim içinde daha derinlere yerleşmeye devam etmektedir. İmplantasyon yani embriyonun rahime tutunması başladığından itibaren plasenta hücreleri tarafından gebelik hormonu salgılanır. Bu hormon yumurtalıklarda yumurta gelişimini ve başka bir yumurtanın büyüyüp çatlamasını engeller ve böylece regl kanamaları gebelikte olmaz. Bu hormon kan ya da idrarda tespit edildiğinde gebeliğin oluştuğu anlaşılır. Gebelik testlerinin çalışma prensibi de bu hormonun tespitine dayanmaktadır. Henüz adet gecikmesi olmamıştır. Bu dönemde kan ya da idrar ile yapılan gebelik testleri pozitif olabilir. İdrarda gebelik testi negatif geldiğinde sonuç çok güvenilir olmayabilir. Zira bu testler kandan idrara geçen beta HCG hormonu belli bir seviyeye ulaşmadan pozitif sonuç vermeyebilirler. Buna karşın kanda bakılan gebelik testleri ise gebeliğin ilk gününden itibaren kesin sonuç vermektedir.
Annede olan değişiklikler
Hamile olduğunuzu nasıl anlarsınız?
Eğer planlanmış bir gebelik yaşamıyorsanız 4. haftada hamile olduğunuzu henüz fark etmemiş olabilirsiniz. Adet öncesi görülen şikayetler ile gebeliğin ilk belirtileri benzerdir. Erken gebelik belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Hassas ve şişkin göğüsler: Regl dönemi öncesinde görülen hassas ve şişkin göğüsler hamileliğin de belirtileri arasındadır.
Yorgunluk: Bir anda kendinizi yorgun ve bitkin hissetmenizin sebebi progesteron hormonu seviyesindeki ani artıştır.
Sık idrara çıkma:Hamile kalmanızın hemen ardından kendinizi sürekli tuvalete koşarken bulabilirsiniz. Bu da hamilelik belirtileri arasındadır.
Koku alma duyusundaki hassasiyet:En ufak koku değişikliklerini bile algılamaya başladıysanız bu hamileliği işaret ediyor olabilir. Koku duyusundaki keskinlik, östrojen hormonunun salgılanmasına bağlı olarak artar.
Mide bulantısı ve kusma:Mide bulantısı ve kusma ilk birkaç haftada pek sık rastlanılan bir durum değildir. Ancak kişiler arasında farklılıklar olabileceği için mide bulantısı yaşayabilirsiniz.
Vücut ısısındaki artış: Eğer vücut ısınızı sürekli ölçüyorsanız, ardı ardına 18 gün boyunca artan vücut ısısı hamileliğin önemli bir belirtisidir.
Hayatınız değişiyor olabilir
Planlı bir gebelik planlıyorsanız bu haftanın sonlarına doğru gebelik testleri yaptırabilirsiniz. Ancak unutulmaması gereken nokta henüz adet gecikmediği için idrardan yapılan gebelik testleri negatif çıkabilir. Bu nedenle bu haftada tercihen kandan gebelik testi yapılması daha güvenilir sonuçlar verir. Bu haftada idrardan gebelik testi negatif çıktıysa ve arkasından adet gecikmesi olursa gebelik idrardan testi 1 hafta sonra tekrarlanmalıdır.
Eğer gebelik erkenden saptanırsa doktorunuz ile hemen irtibata geçmelisiniz. Doktorunuz büyük olasılıkla ultrason bakmayacaktır. Çünkü bu haftada ultrasonda gebelik henüz görülemez. Ancak bu yapılacak ilk muayene daha çok bilgilendirme amaçlı olacaktır. Buradaki önemli bir nokta daha önceden mevcut bir hastalık varsa ve bu hastalık için herhangi bir ilaç kullanılıyorsa gebelik için uygun olan ilaca geçilmeli ya da ilaç kesilmelidir. Veya tüp bebek gibi tedavi sonrası oluşan bir gebelik varsa erkenden bazı ilaçlara başlanmalıdır.
Gebeliğin 4. Haftası için Öneriler
Bu haftada bilmeden röntgen filmi çektirmek, gebelik için zararlı olabilecek ilaçlarınkullanmak, yoğun alkol ve sigara kullanmak sık karşılaşılan durumlardır. Aslında bu dönem embriyonun gelişimine zarar verebilecek her türlü olumsuzluktan sakınılması gerekeni dönemdir.
Ayrıca unutulmaması gereken bir noktada tüm gebeliklerin % 60-70 kadarı düşükle sonuçlanır. Bu düşüklerin de çok büyük bir kısmı farkında olmadan yaşanılan düşüklerdir. Özel bir durumunuz yoksa bu hafta gebelik testi yaptırmanız önerilmemektedir. Gebe olduğunuz öğrenip sonrasında adet kanaması görüp gebeliğin olumsuz sonuçlanmasını öğrenmek düşük yaptığınız anlamına gelmez. Sadece biyokimyasal gebelik yaşamış olursunuz ve bu durum araştırılması gereken bir durum değildir. Biyokimyasal veya kimyasal gebelik; döllenen yumurtanın sağlıklı bir gebelik gelişimine devam edememesi ve gebeliğin sadece laboratuar tetkikleri ile tespit edilmesidir.
Bu dönemde hijyene özen gösterin, meyve ve sebzeleri bol suyla yıkayarak tüketin, kimyasal ürünleri kullanmamaya özen gösterin, doğal ürünlerle beslenin, kurşun içeren ürünlerden, alkol, nikotin, aşırı kafeinden ve uyuşturucudan uzak durun. Bu ürünler bebekte ciddi sorunlar ve hatta ölüme neden olabilir.
Eğer hala folik asit içmeye başlamadıysanız artık tam zamanıdır. Günde 400 mikrogram folik asite hemen başlayınız.